30 Nisan 2011 Cumartesi

UZUN YAŞAMAK ÖLÜME YOL AÇIYORMUŞ !


Amerikalı bilim adamlarının yaptığı uzun araştırmalar sonucunda, uzun yaşamanın ölüme yol açtığı belirlendi.


Cleveland(AA)- Tıp dünyasını yüzyıldır uğraştıran bilmece nihayet çözüldü. Amerika'da Ohio State university'den bir grup bilim adamının yıllardır yaptığı araştırmalar sonuç verdi. 20. yüzyılın başında fransız biyologlar tarafından ortaya atılan "uzun yaşamak sağlığa zararlı mıdır?" sorusu, soruyu ortaya atan hekimlerin ömrünün vefa etmemesi üzerine amerikalı bilim insanları tarafından cevaplanmaya çalışılıyordu. Fransız ekip (Paris Pasteur Enstitüsü) 1907'de kafkas kökenli 54 bebeği denek olarak inceleme altına almıştı. Ancak deneyin süre olarak uzunluğu nedeniyle, kimi ekip üyeleri çeşitli bahanelerle deneyi yarıda bırakmışlar, kimileri borsaya girmiş, kimileri ise deneklerin canına kastetmek gibi, deneye bir müdahale sayılabilecek girişimlerde bulunmuşlardı. Son dirayetli fransız hekimin de 1961 yılında "sıtkım sıyrıldı" diyerek vefat etmesi üzerine misyonu amerikan tıp dünyası üstlenmişti. Ebegümecinin sağlığa yararının, ayak nasırının kafa derisine etkilerinin, aspirinin kalbe zararlarının bile ortaya çıktığı bir çağ boyunca sorunun hala cevaplanmamış olması başta tıp alemi olmak üzere tüm dünyayı heyecanlı bir bekleyişe sokmuştu. Nihayet geçtiğimiz günlerde Ohio State university'den Dr. M.R. Jerzy "gözlemlerimizde deneklerin hepsinin değilse de çoğunun (%90) hayatını kaybettiği müşahade edildiği için, deneyin, kesin sonuç beklenmeden açıklanması uygun görülmüştür. Anlaşılıyor ki, uzun yaşamak eninde sonunda ölüme yol açıyor. O açıdan insanlara önerebileceğimiz kısa yaşamalarıdır" şeklinde bir açıklama yapmıştır.

AMELİYATLA GÖRÜMCE OLDU !

MALATYA/AFP –Geçtiğimiz gün Malatya’nın Pötürge ilçesinde yaşayan R.G. (47) ameliyatla görümce oldu. Elazığ Hijyen Nene Hatun Eğitim Hastanesinde gerçekleştirilen ameliyattan sonra mikrofonlara konuşan ve adını Fulya Sevbahar (28) olarak değiştiren hasta, “yıllardır hanım arkadaşlarla münasebet kurmakta zorlanıyordum ancak şimdi aramızda hiçbir engel kalmadı. Bütün gelinlere bir görümce kadar yakın olacağım, biz hanımlar birbirimizin halinden anlarız, onlarla her şeyi  paylaşmaya hazırım, sıkı fıkı dostluklar bizi bekliyor” dedi. Ameliyatı gerçekleştiren ekip ise, hastanın bir haftaya kadar taburcu olabileceğini , 15 gün içinde ise denize girebileceğini söylediler. Bu operasyonun yalnızca türkiyede değil, dünyada da bir ilk olduğunu sözlerine  ekleyen hekimler, geçen sene çin’de buna benzer bir operasyon gerçekleştirilmişti, elti olmak isteyen bir erkek neşter altına yatmıştı, ancak operasyon başarısızlıkla sonuçlanınca hasta ameliyat masasından kayın birader olarak kalktı ve kayıplara karıştı dediler…